Blokzincir Devriminin Sağlayacağı 3 Temel Özelliği de İçinde Barındıran Yepyeni Bir Oluşum: SOLANA
Tarih boyunca insanlar bilginin karşı tarafa aktarılması için çeşitli yöntemler denediler. Mimikler, resimler, hiyeroglifler ve nihayetinde yazı bilgi aktarımı için vazgeçilmez bir nimet haline geldi. Ancak ilerleyen zamanla beraber bilginin herkes tarafından anlaşılabilir şekilde aktarılması kimi sorunlara yol açtı. İnsanlık, bu sorunun üstesinden gelebilmek için de yazılara şifreler eklemeye başladı, sadece gönderenin ve alıcının gerçek mesajı algılamasını sağlayan şifreler. Fakat insanoğlunun en büyük ‘’insan olabilme özelliği’’ taşıdığı sonsuz merak duygusundan gelir. Bu nedenle de şifrelerin altındaki gizemi çözmeye çaba harcandı. Yolun sonuna gelindiğinde kriptologlar ortaya çıkmış, her harfin altındaki sırrı bir bulmaca çözermişçesine aramaya koyulmuştu. Böyle bir geçmiş en nihayetinde 20. yüzyılın ortasına gelindiğinde karşımıza ‘’mekanik entegratör ve hesaplayıcı’’ olan bilgisayarları çıkardı. Artık her bilgiyi şifreleyebildiğimiz gibi bu şifreleri kırmak için de oldukça güvenilir, hızlı ve kullanışlı aletlere sahiptik. Fakat çığır açıcı gibi duran bu durum ileride başımıza daha büyük işler açacaktı…
2000’li yılların başına gelindiğinde insanlığın şifreleri çözmekten daha önemli problemleri vardı. Örneğin kişisel şifreleriniz ve veri kayıtlarınızın istenmeyen ellere geçmesi gibi. Tek bir merkezden yönetilen mekanik araçlar, güvenliğimizi korumaları beklenirken tam tersine bize en büyük tehdit haline gelmişlerdir. İşte böyle bir ekosistem içerisinde merkeziyetsiz ve güvenilir bir finansal araç olarak ‘’Bitcoin’’ adı verilen elektronik nakit ortaya çıktı. Bu sayede bilgi, artık herkes tarafından görülebilecek ancak sadece gönderici ve alıcı tarafından erişilebilir olacaktı. Geçen 10 yıla rağmen Bitcoin veya peşinden gelen hiçbir ağın yeteri kadar efektif olamaması sonucu tüm ağlarda aşırı yük birikimine paralel olarak yavaşlama meydana geldi. Artık bilginin aktarılması sırasında yaşanan sorunlara bir yenisi de ‘’hız’’ olarak eklenmişti… Bu durumun sürdürülemezliğinin farkına varan birkaç idealist, 2017 yılının sonlarında temeli ‘’tüm ağın aynı saat üzerinde ilerlemesi’’ fikrine dayanarak Proof-of-History (Tarih Kanıtı) konsensüsü ile çalışan yeni bir ağın gerekliliğine dikkat çekip çalışmalara başladılar.
Solana Ekibi Kimlerden Oluşmaktadır?
CEO Anatoly Yakovenko, CTO Greg Fitzgerald ve COO Raj Gokal’ın başını çektiği ekip geçmişte de Qualcomm, İntel, Microsoft gibi öncü firmalardaki faaliyetleri ile tanınmaktadır. Öncü firmalardaki çalışmalarının ardından ‘’Solana Labs’’ çatısı altında bir araya geldiler. O zamanda dahi merkezi bir ödeme birimi olan ‘’Visa’’ saniyede 65,000 işlem hacmine erişebiliyordu ancak öncü olarak adlandırılan merkeziyetsiz uygulamaların kapasitesi 15’ten fazla değildi. Aradaki 1000 katlık farkı kapatmak ve daha iyisine ulaşmak için yapılması gerekeni kolayca tespit ettiler: Ağdaki tüm işlemlerin zamanını, birbirlerine güvenecek hale getirmek ve ortak bir ağ saati oluşturmak.
Ortak Ağ Saati ve Proof-of-History Ne İfade Etmektedir?
Solana ağına girilecek emirlerin onaylanma süresi ve bu emirlerin farklı düğümler arasında geçireceği toplam zamanı tüm ağ için senkronize etmektir. Bu sayede ağa sürekli yeni emir girişi sağlanabileceği gibi giren her tekil emrin de aynı anda aynı sonucu vererek ağdan ayrılması gerçekleştirilecektir. Yani önemli olan artık sonuç değil girdidir çünkü ağa gönderilen her girdi aynı sonuç olarak karşımıza gelecektir. Peki ‘’Proof-of-History’’ tam anlamıyla nasıl çalışır?
Bugüne kadar gördüğümüz zincirlerin temeli ya Proof-of-Work (İş Kanıtı) ya da Proof-of-Stake (Stake Kanıtı) konsensuslarına dayanmaktadır. Ancak Solana protokolünün dayalı olduğu konsensüs tipi Proof-of-History şemasıdır. Temel olarak açıklamak gerekirse; girdi ve çıktı arasında meydana gelen gerçek zaman farkına dayalı bir ilerleme söz konusudur. Solana zinciri üzerinde bir işlem, gerçekleştirilmesi planlanan kadar kaydedilir ve sonra ilk girdi sisteme aktarılır. Bundan sonraki süreçte tüm adımlar geçilip sonuca gelene kadar bir zaman farkı oluşmuştur. İşte bu zaman farkı, ağ üzerindeki tüm düğümler tarafından aynı anda algılanır ve sistemin entegre kalması sağlanır.
Bir örnekle anlatmak gerekirse; kan basıncınız yükseldiğinde tüm damarın bunu aynı anda algılaması, sinirlerin bu sorunu aynı anda üst merkezlere iletmesi ve beyinden gelen sinyaller sayesinde yine aynı anda kan basıncının eski haline çekilmesini hayal edin. Buradaki örnekte kan basıncının artması ‘’ağa verilen girdiyi’’, basıncın düzenlenmesi için verilen tepki ise ‘’ağın son çıktısını’’ oluşturmaktadır. Her kademenin aynı anda ara çıktılar oluşturması ve aynı anda sonraki adıma geçilmesi de Tarih Kanıtı konsensüsünün var olduğu altyapıyı temsil etmektedir.
Solana ağı üzerinde, ağın devamlılığını ve onaylanmasını sağlamak amacıyla (yazı yazıldığı gün itibariyle) 124 adet ‘’Global Validator’’ bulunmaktadır. Bunlar arasında birbirine üstünlük durumu bulunmamaktadır ancak içlerinden bir tanesi ‘’Leader’’ konumunda kalanları ise ‘’Verifier’’ pozisyonundadır. Ağdaki işlem geçişinin başlaması için ‘’Leader’’ pozisyonundaki düğümün çalışması şarttır. Daha sonrasında ise her geçen işlemden sonra ‘’Verifier’’ pozisyonundaki düğümler ona senkronize olmak için geçen işleme paralel halde çalışmayı sürdürmektedir. Örneğe geri dönecek olursak; sorunu algılayıp tepki veren damar ‘’Leader’’e, ana merkez de dahil olmak üzere işlev gören tüm diğer organlar ise ‘’Verifier’’a benzetilebilir.
Peki Kime Leader Kime Verifier Özelliğini Nasıl Vereceğiz?
Az önce de belirttiğim gibi, ‘’Leader’’ pozisyonundaki düğüm çalışmıyorsa zaten süreç ilerleyemez ve çıktı oluşmaz. Bu yüzden ‘’girdi’’ bilgisinin ilk olarak yollandığı ve çoğunlukla en yüksek işlem onaylama kapasitesine sahip düğüm ‘’Leader’’ olarak karşımıza gelir. Bu düğüm tarafından onaylanan ve imzalanan çıktılar sonrasında diğer düğümlere iletilir. Diğer düğümler de çıktıdaki imza vasıtasıyla bunun ‘’Leader’’ tarafından oluşturulduğunu anlar ve sürecin devamlılığını sağlamak için onlar da işleme kendilerine özgü imzalarını bırakarak onay verirler. Örneğe dönecek olursak; ilk girdiyi yollayan damar Leader konumundadır ve gönderim için salgılayıcı özel maddeler de onun imzasını temsil etmektedir. Sonrasında gelecek tepki taşıyan diğer aracı maddeler de kalan Verifier konumundaki düğümlerin spesifik imzaları olarak tasvir edilebilir.
Girdi Herhangi Bir Durum Olabilir, demiştik. Peki ‘’Çıktı’’ Hangi Özelliklere Sahiptir?
· Tüm işlem sonucu meydana gelen çıktıda, hem Leader düğümün hem de kalan Verifier düğümlerin kendilerine özgü imzaları bulunmaktadır.
· İmzaların yanı sıra bu sonucun ne zaman oluşturulduğunu belirtmek amacıyla her çıktı birer zaman puluna sahiptir. Her işlemde gerçek bir zaman geçtiğini temsil etmektedir.
· Sistemin aktivasyonunu takiben meydana gelen her işlem artık istemsizce meydana gelecek ve sonuca ilerlenecektir. Bu sırada oluşan tüm çıktılar, mevcut düzenin ilerleyişi bozulmasın diye daha dayanıklı olarak hazırlanırlar.
· Süreç ilerlerken sisteme ilk adım dışında eklenecek yeni bir, gelecek tüm adımların değişmesine neden olacaktır.
· Hiçbir çıktı, girdisine bakılarak tahmin edilemez! Yani aynı basınç artışı her zaman vücudumuz tarafından aynı algılanmayacağı gibi her zaman aynı tepkiye de yol açmayacaktır.
Tek ‘’Leader’’ Düğümüne Bağımlı İlerleyen Sistem Nasıl Hızlı İlerleyecek?
Şu ana kadar anlatmaya çalıştığım sistem şeması, işlemleri onaylanan bir düğüm ve onu takip eden diğer düğümlerin varlığıyla ilişkilidir. Ancak gerçekte yaşanan biraz farklı. Önceden de belirttiğim gibi sisteme herhangi bir girdiyi herhangi bir noktadan sokmanız ve sonuç almanız mümkün ancak her girdi aynı ‘’İlk düğüm’’e yönlendirilmeyecektir. Zaten böyle olsaydı şu anda yaşamış olduğumuz iş yükü fazlalığı ve düşük hız sorunlarını Solana ağı da yaşıyor olacaktı. Solana’nın bu konuda ürettiği çözüm ise şu: Ağ üzerinde ‘’Main Generator’’ adı verilen en yüksek rütbeli bir ‘’Leader’’ düğüm mevcuttur. Aynı zamanda dolaylı olarak bu düğüme ve doğrudan birbirlerine bağlı olan farklı ve çok sayıda ‘’Generator’’ler de bulunmaktadır. Birden fazla ‘’generator’’ varlığı sonucunda hem enerjiden tasarruf etmiş oluyoruz hem de aynı anda farklı girdileri işlememiz mümkün hale geliyor.
Örnek üzerine dönecek olursak; ‘’Main Generator’’ diye adlandırılan düğümü beynin en üst tabakası olarak ‘’korteks’’e, diğer düğümleri ise kortekse bağımlı ve ona senkronize şekilde varlığını sürdüren sinir merkezleri olarak görebiliriz. Birden fazla merkezin varlığı beynin işlemesi gereken bilgi yükünü azaltmakla beraber verilecek tepkinin oluşmasını da hızlandırması sağlıyor.
Peki ‘’Leader’’ düğümü her zaman aynı düğüm müdür yoksa değişebilir mi? Öncü düğüm, Solana ağındaki diğer düğümlerden farklı değildir. Yani eğer ki öncü konumdaki düğümün kapasitesi yetersizse, çalışma hızı düşmüşse veya ondan daha kaliteli bir düğüm yaratılmışsa; diğer düğümlerin de en az 2/3 oyunu almayı başarırsa öncü düğüm değişebilir.
Proof-of-History tek başına yeterli midir?
Solana ağının ortaya çıkmasını sağlayan ve öncü görünümüyle bilinen Tarih Kanıtı konsensüsü her şeye rağmen hala yeterli değildir. En bilinen yetersizlik şekli, yeni öncü düğümün seçimle belirlenmesi ve dolayısıyla Proof-of-Stake konsensüsüne ihtiyaç duyuyor olmasıdır. Eğer ki öncü düğüme rakip ve daha kalifiye düğüm oluştuğunda, seçimle öncünün değişimi için gereklidir. Bunun yanı sıra PoS kullanılması sonucunda Solana ağındaki düğümlere yapılacak stake sonucunda kullanıcılar pasif olarak gelir yaratabilir. Gelecekte yürürlüğe girecek olan ‘’Enflasyon’’ ve ‘’Ağ Ödülleri’’ sayesinde bu kazancın yükseltilmesi de mümkün olacaktır. Saniyede 50,000’den fazla işlemin gerçekleşmesi beklenen Solana üzerinde her işlemden komisyon olarak 0.00001$ kadarlık komisyon alınmaktadır. Buradan elde edilecek kazanç da stake yapan kullanıcılara pay edilecektir.
Proof-of-Stake entegrasyonuna ek olarak özellikle ağa karşı gerçekleştirebilecek potansiyel saldırılarda üst düzey koruma sağlaması amacıyla bir diğer entegre edilen konsensüs Proof-of-Replication’’ konsensüsüdür. Bunun dışında birbirine entegre tüm ağın aynı anda tüm verileri tek tek saklaması ve bunun getireceği depolama sorununa karşı olarak da tüm verilerin ‘’Arşivciler’’ adı verilen birimlere aktarım hızını ortalama 100 katına çıkartabilecek şekilde tasarlanan düzendeki hızlandırıcı fonksiyonunu gerçekleştirmektir.
Solana Ağının Kendi Özgü Tokeni: SOL
An itibariyle 124 tane Global Validator düğümü bulunun Solana ağının kendine özgü tokenine SOL adı verilmiştir. Aslında Solana ağı 2017’nin sonlarında kurulduğunda ağın ismi ‘’Silk (İpek)’’ olarak belirlenmişti. Ancak aynı zamanda aynı adla yürütülen bir başka proje nedeniyle 28 Mart 2018 tarihinde oluşturulan Solana Labs Github hesabı artık Silk ile değil Solana olarak bilinen halini aldı. Peki SOL tokenin özellikleri nedir?
Tüm SOL tokenlerin 1/3’ünden fazlası 5 ayrı satış ile satılmıştır. Bu satışlar sonucunda Solana ekibi 10 milyon doları aşkın fon toplamayı başardı. Bunun dışında çeşitli şirketler tarafından daha önce gerçekleştirilen 25 milyon dolarlık fonlamayı da dahil edersek bu tutar projeye duyulan güvenin en büyük parçasını oluşturmaktadır. Satılan tokenler, 2021 ocak ayı ile 2022 aralık ayı arasında parçalar halinde dolaşıma verilecektir. Toplamda 500 milyon adet üretilen SOL tokenlerin satışa sunulan kısımlarının erişime açılacağı vakitleri gösteren şablon aşağıda yer almaktadır.
Satışa sunulmayan kısım ise; topluluk, vakıf ve takıma ayrılmak üzere 3 farklı kısımda incelenebilir. Aşağıdaki resimden de anlaşılacağı üzere Solana ekibi tarafından üretilen tokenlerin yaklaşık 1/3 kadarı tekrardan topluluğa dağıtılmak üzere ayrılmıştır. Staker Fiyat Garantisi avantajı sunan SOL token şu anda birçok önde gelen borsada çeşitli ticaret çiftleriyle listelenmiştir. Bu borsaların listesine CoinMarketCap’ten erişebilirsiniz.
Solana Ağının Diğer Kullanım Araçları Nelerdir?
Eğer ki yenilikçi bir fikre sahip olduğunuza inanıyorsanız, artık tek yapmanız gereken fikrinizi detaylandırmak ve inovasyon noktasında ne kadar gelişmiş olduğunuzu kanıtlamak. Eğer bunu başarırsanız ve projeniz merkeziyetsizlik ilkesine uygun olacak şekilde hazırlanmışsa, Solana Developers üzerindeki döküman aracılığıyla platformunuzu kolaylıkla inşa edebilirsiniz. Bunun dışında eğer ki fona, desteğe veya çalışmalarınızı hayata geçirmek için ofise ihtiyacınız varsa Solana Accelerator aracılığıyla tüm bu desteklere ulaşabilirsiniz. Bu programlardan herhangi birine kabul edilmeyi beklerken ve projenin gelişimini takip ederken Solana altyapısıyla üretilen diğer projelere göz atmak isterseniz eğer Solana Forum’da veya Discord’da aktif olabilirsiniz.
Solana ekibi, Solana’yı yenilikçi ve inovatif olarak tanımlamaktadır. Buna hak kazanmasının nedeni olarak da 8 ayrı başlık belirlemişlerdir. Hepsine ayrı ulaşmak için lütfen web sayfasına göz atın.
NOT: Başlıkta adı geçen ‘’3 Temel Özellik’’ sırasıyla ölçeklenebilir, güvenli ve merkeziyetsiz olma durumunu temsil etmektedir.